Okumanın pek kolay olmadığı, uzun cümlelerin biraz berrak zihin ve sabır istediği ama mutlaka okunması gereken kitaplardan Sirte Kıyısı. 1951 Goncourt Ödülü almış eser ancak Julien Gracq ödülü kabul etmemiş. Bence salt tarihin irdelendiği bir metin değil fakat siyasi ve felsefi açılardan da çok yönlü okumanın mümkün olduğu zengin bir alt metin var kitapta. Gracq, edebi açıdan son derece zengin bir metinle, eylem-eylemsizlik, şans, kader, tesadüfler bağlamlarında tarihi sorguluyor tarih, bizim onu bugün değerlendirebildiğimiz faktörlere bağlı olarak mı gelişiyor gerçekten yoksa başka dinamikler mi söz konusu ya da tamamen su akıp yolunu mu buluyor, bunları irdeliyor. Tatar Çölü’ne benzeyen kitabın devamında pek fazla olay yok. Julien Gracq’ın başyapıtı Sirte Kıyısı, hayali Orsenna senyörlüğünde soylu sınıfa mensup Aldo isimli gencin, senyörlüğün uzun yıllardır komşu devletle savaşta olduğuna inanılan bölgesindeki kaleye görevlendirilmeyi istemesiyle başlıyor.
0 Comments
Leave a Reply. |